31.12.2019 tarihli ve 30995 sayılı (5. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin İhracat Bedelleri Hakkında 2018-32/48 No.lu Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair 2019-32/56 No.lu Tebliğ ile 31.12.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere aşağıda belirtilen değişiklikler yapılmıştır.
- İhracat Bedellerinin 180 Gün İçerisinde Yurda Getirilmesi İkinci Bir Düzenleme Yapılana Kadar Sürekli Hale Getirilmiştir:
04.09.2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin İhracat Bedelleri Hakkında 2018-32/48 No.lu Tebliğ'e göre İhracat Bedellerinin 180 gün içerisinde yurda getirilmesi uygulamasına geçilmiş ve bu uygulamanın 6 ay süreceği belirlenmişti. Daha sonra uygulama süresi 2019-32/55 No.lu Tebliğ ile 04.09.2018 tarihinden itibaren 1 yıla çıkarılmıştı. Ancak bu süre 18 ay olarak değiştirilerek 04.09.2019 tarihi itibariyle sona eren ihracat bedellerinin yurda getirilmesi uygulamasındaki süre 04.03.2020 tarihine kadar uzatılmıştı. Bu defa 31.12.2019 tarihinde yayımlanan 2019-32/56 No.lu Tebliğin 10'uncu maddesi ile tebliğin uygulama süresini düzenleyen madde yürürlükten kaldırılmış, böylece yapılacak ikinci bir düzenlemeye kadar tebliğ hükümleri her hangi bir süre ile sınırlı olmaksızın uygulanacağından, ihracat bedellerinin, genel olarak, yapılacak her ihracatı müteakip 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekmektedir.
- İhracat Bedelinin 180 Gün İçinde Yurda Geirilmesi Uygulaması Devam Ederken, İhracat Bedellerinin En Az %80'inin Türk Lirasına çevrilmesi (DAB'a Bağlanması) Zorunluluğu Kaldırılmıştır:
Bundan böyle ihracat bedelinin fiili ihracat tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmesi yeterli olacaktır. Tebliğin getirdiği en önemli değişiklik, ihracat bedelinin en az %80'ininin Türk Lirasına çevrilerek Döviz Alım Belgesine bağlanması şartının kaldırılması olmuştur. Tebliğin 1. 2. ve 3. maddeleriyle yapılan düzenlemeye göre, ihracat bedellerinin belirtilen süre içinde yurda getirilmesi yeterli olup, Türk lirasına çevrilmesi zorunluluğu kaldırılmıştır.
- “Banka Ödeme Yükümlülüğü”(BPO), İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesi Yöntemlerinden Biri Olarak Kabul Edilmiştir:
Tebliğin 3'üncü maddesi ikinci fıkrasında yer alan ihracat bedellerinin yurda getirilmesi yöntemleri arasına, “(ğ) Banka Ödeme Yükümlülüğü (BPO)” eklenmiştir.
BPO, verilerin elektronik ortamda başarılı bir biçimde eşleşmesi veya eşleşmezliklerin kabulü şartı altında belirli bir tutarı ödemeyi içeren bir yükümlü bankanın (alıcının bankası) bir lehtar bankaya (satıcının bankası) verdiği geri dönülemez ve bağımsız bir taahhüttür.
Mal mukabili ödemelerdeki riski azaltmak için sunulan bu ödeme şekli, hem satıcı hem de alıcı için güvence oluşturmakta olup, akreditif gibi alıcının bankası satıcının bankasına şartlı garanti sunmakla birlikte akreditiften farklı olarak bankalarca evrak incelemesi yapılmamakta ve işlemler hızla gerçekleşmektedir.
- İhracatta Beyan Edilen Döviz Cinsinden Farklı Bir Dövizin Yurda Getirilmesi Mümkündür:
Yeni düzenleme ile döviz üzerinden yapılacağı beyan edilen ihracat karşılığında farklı bir döviz cinsinin yurda getirilmesi mümkün hale gelmiştir.
Türk parası üzerinden yapılacağı beyan edilen ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkün bulunmaktadır.
- Özelliği Olan İhracatlarda da İhracat Bedellerinin Türk Lirasına çevrilme Zorunluluğu Kaldırılmıştır:
Tebliğin 6'ıncı maddesinde yer alan Özelliği Olan İhracat işlemlerinde ihracat bedellerinin farklı sürelerde yurda getirilmesi söz konusudur. Dövizlerin Türk Lirasına çevrilip DAB'a bağlanma zorunluluğu kaldırılmıştır.
İhracat işlemlerine ait sözleşmelerde bedellerin tahsili için fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günden fazla vade öngörülmesi durumunda, bazı belgelerin sunulması şartıyla, ihracat bedellerinin vade bitiminden itibaren 90 gün içinde yurda getirilmesi şartı getirilmiştir.
- Bankaların İhracat Bedellerini Mahsup İşlemlerinde Kullanma Yetkilerine Kısıtlama Getirilerek, İthalat ve İhracat İşlemlerinde Mahsuplaşma Konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı Tarafından Belirlenecek Usul ve Esaslara Göre Yapılması Kuralı Getirilmiştir:
Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubuna ilişkin esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecektir.
İhracat bedellerinin ne şekilde mahsuplaşmada kullanılabileceğine yönelik en yakın sürede Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tebliğ çıkarılacağı düşünülmektedir.
- İhracat Bedelinin Yurda Getirilmesinde Bankalar Tarafından “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” Düzenlenecektir:
Bankalara getirilen ihracat bedelinin Türk Lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmadığından, ihracat bedelinin süresinde yurda getirilmesi yeterli olup mevzuata uygunluğunun tevsiki için bankalarca “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” düzenlenecek ve ihracat hesabının kapatılması bu belgeye göre yapılabilecektir.
“Geçici Madde 1”e göre; ihracat bedellerinin takip edileceği bilgi sistemi Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınana kadar “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” yerine bankalarca “Döviz Alım Belgesi”nin kullanılması mümkündür.
- Mücbir Sebeplerin Hallerinde Hesaplar Kapatılabilecektir:
Mücbir sebeplerin varlığı nedeniyle Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce verilen 24 aylık ek sürenin sonunda mücbir sebebin devamının belgelenmesi halinde açık ihracat hesabının kapatılmasına ilişkin talepler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
- İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesinde “Haklı Durum Halleri” Kavramı Getirilmiştir:
Tebliğin 9'uncu maddesinin başlığı “Mücbir Sebep Ve Haklı Durum Halleri” olarak değiştirilerek, maddeye 3'üncü fıkra olarak “ Mücbir sebep halleri dışında kalan, ancak bedel getirme süreleri içerisinde ihracat bedelinin yurda getirilmesine engel olan ve resmi kayıtlarla tevsik edilebilen durumlar Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince haklı durum olarak değerlendirilebilir.” eklenmiştir.
Böylelikle, resmi kayıtlarla tevsik edilmesi hallerinde Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerinin, ihracat bedelinin haklı durum kapsamında yurda getirilemediğinin değerlendirilmesi mümkün hale getirilmiş oldu.
- Her Bir Gümrük Beyannamesi İtibarıyla 30.000 USD'ye Kadar Açık İhracat Hesaplarının Terkini Uygulaması Getirilmiştir:
Tebliğin 7.maddesiyle, 2018-32/48 no.lu tebliğin 10. maddesi değiştirilmiştir. Buna göre her bir gümrük beyannamesi itibarıyla 30.000 USD'ye kadarki tutarın yurda getirilme zorunluluğu kaldırılmıştır. Buna göre 30.000 USD'nin altındaki tüm beyannameler bankalarca terkin edilecektir. Ayrıca ihracat bedeli 30.000 USD'nin üzerinde olup, yurda getirilemeyen tutar 30.000 USD'nin altında kalmış ise yine bu beyannameler de terkin edilecektir.
Bu madde kapsamında yapılacak terkin işlemlerinin, 90 günlük ihtarname süresi içerisinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince gerçekleştirilebileceği belirtilmektedir.
- 31.12.2019 İtibariyle Henüz Kapatılamamış (Açık) Olan İhracat Hesapları İçin İhracatçılar Lehine Olan Hususlar Uygulanabilecektir:
Tebliğ 31.12.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak “Geçici Madde 1”'e göre “31.12.2019 itibariyle açık olan ihracat hesapları için bu tebliğin ihracatçı lehine olan hükümleri uygulanacaktır “hükmüne göre, bu tebliğ ile getirilen ve mükellef lehine olan her düzenleme mükellefler tarafından ileri sürülerek kullanılabilecektir.
TERKİN, EK SÜRE, MÜCBİR SEBEP ve HAKLI DURUM UYGULAMALARI
“İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesi” konusu, 26.06.2020 tarihli yazımda ele alınmış ve “ihracat hesaplarının kapatılması, terkin, mücbir sebep ve haklı durum uygulamaları” başka bir yazımızın konusu olacağı belirtilmişti.
Bu yazıda; Covid-19 salgını nedeniyle ihracat bedellerinin yurda getirilmesinde gecikme yaşanması durumunda ihracatçılarımızın ek süre almak ve ihracat hesaplarını kapatmak için göz önünde bulundurması gereken terkin, mücbir sebep ve haklı durum uygulamaları ele alınacaktır.
Örnek olarak “Covid-19 salgını” bağlantılı bir ihracat işlemi ele alınacak olursa, ihracat bedellerinin yurda getirilmesinde bir gecikme halinde ihracatın salgından önce veya salgın sırasında yapılmış olması kadar ihracat bedeli dövizlerin yurda getirilmesindeki gecikmenin salgın öncesi, salgın sırasında ve sonrasında olması da önem arz etmektedir. Yazımızda sadece Covid-19 salgını öncesi yapılan bir ihracat işleminde, ihracat bedelinin salgın sonrası yurda getirilememesi örneğinden hareketle, izlenmesi gereken yol irdelenecektir.
Genel kural, Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez.
Kambiyo Mevzuatı uyarınca bazı ülkelere yapılan ihracatta bedellerin yurda getirilmesi zorunlu olmadığı gibi özelliği olan ihracatta ihracat bedellerinin yurda getirilmesi süreleri de farklı belirlenebilmektedir. Eğer ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin bir düzenleme var ise o düzenlemede belirlenen süreler içerisinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesi ve bu dövizlerin yurda getirildiğini gösteren belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu belge şu an uygulamada İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB) olmaktadır.
Uygulamada Kambiyo Mevzuatı açısından önem arz eden husus “ihracat hesapların kapatılması”dır. İhracat hesapların kapatılmasından anlaşılması gereken, ihracat bedeli dövizlerin fiili ihraç tarihinden itibaren belirlenen süre içinde yurda getirilerek, İBKB düzenlenmesi ve ihracat hesabının aracı banka nezdinde kapatılmasıdır. Tabii peşin döviz veya benzeri yöntemlerle ödeme işlemi yapılan ihracatta uygulama sırası değişebilmektedir.
İhracat hesapları konusunda, ihracatçılarımızın ve bankalarımızın görevi farklı olmaktadır. İhracatçılar; ihracat bedelinin tahsilinden ve ihracat hesabının yurda getirme süresi içinde (ek süreler dâhil) kapatılmasından sorumlu iken aracı bankalar sadece hesapların kapatılmasını izlemekle yükümlüdür.
İhracat Hesaplarının kapatılmasında
• Gümrük beyannamesi örneği veya gümrük beyannamesi bilgileri
• İlgili İBKB'ler
• Satış faturası ile
• Varsa indirim ve mahsup konusu belgeler gereklidir.
İhracatta, “hesap kapatma”da izlenen yol sırasıyla aşağıda belirtilmiştir;
1. İhracat bedellerinin süresi içinde yurda getirilmesinin izlenmesi veya terkin limitleri içerinde kalan açık hesapların aracı bankalarca kapatılması gereklidir.
2. Süresi içerisinde kapatılmayan hesapların aracı bankalarca 5 iş günü içinde Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilmesi gerekir. Ancak yapılan bir düzenleme ile ihracatçılara, bankaların 5 günlük ihbar süresi içinde de hesaplarını bankada kapatma hakkı tanınmıştır.
3. Vergi Dairesi Başkanlığınca bankalar tarafından yapılan ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılması için 90 gün süreli ihtarname gönderilmektedir.
4. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
5. Mücbir sebep durumu var ise mücbir sebebin devamı müddetince Vergi Dairesi Başkanlığınca 24 aya kadar altışar aylık dönemler itibarıyla ek süre verilmektedir
6. Haklı durum iddialarında, haklı durumu belirten yazılı beyana istinaden Vergi Dairesi Başkanlığınca 6 aya kadar üçer aylık devreler halinde ek süre verilmektedir.
7. Mücbir sebep için 24 ay ve haklı durum için 6 aylık ek sürelerden sonraki taleplerin Hazine ve Maliye Bakanlığınca incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir.
İhracat bedelleri konusunda yapılan düzenlemelerin amacı, ihracat bedellerinin süreleri içerisinde (ek süreler dahil) yurda getirilmesinin sağlanmasıdır. İhracat bedellerinin yurda getirilmesinde bir tutar eksikliği olması veya belirtilen sürelerde ihracat bedellerin hiç getirilememesi halinde; Kambiyo Mevzuatı ihracatçıların lehine üç durumu dikkate almaktadır.
1. Terkin
2. Mücbir Sebep
3. Haklı durum
Terkin kelimesinin sözlük anlamı “Yazılmış bir şeyi çizerek silme”, “çıkarma”, “yok sayma”dır.
Mücbir Sebep; kaçınılmaz, zorlayıcı neden olarak tanımlanır.
Haklı Durum da mücbir sebep halleri dışında kalan, bu kapsamda değerlendirilmemiş olmakla birlikte yapılacak işe engel durum olarak tanımlanmaktadır.
Son iki durumun varlığı ve resmi olarak belgelendirilmesi halinde zarara uğramama ilkesi gereği kişi ve şirketlere ihracat bedeli dövizlerini yurda getirmeleri için ek süreler tanınmaktadır.
Uygulanmakta olan Kambiyo Mevzuatına göre,
1. BANKALARCA, ödeme şekline bakılmaksızın ihracat bedellerinin yurda getirilmesi gereken süre içerisinde,
a. Her bir gümrük beyannamesi bazında 300.000 ABD dolarına veya eşitine kadar olan ihracat işleminde 30.000 ABD dolarına (dahil) kadar açık hesaplar,
b. Her bir gümrük beyannamesi bazında 1.000.000 ABD dolarına veya eşitine kadar olan ihracat işleminde beyannamelerin %10'una kadar olan açıklar (ki bu tutar 100.000 ABD dolarına (dahil) kadar açık hesaplara karşılık gelir),
TERKİN edilmek suretiyle kapatılmaktadır.
2. VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI tarafından
a. İhracat bedellerinin yurda getirilme süresinden sonra ancak Vergi Dairesi Başkanlığınca ihracatçılara tanınan 90 günlük ihtarname süresi içinde olmak kaydıyla yukarıda belirtilen limitler içerisinde eksik getirilmesi halinde mevcut ihracat hesapları,
b. Mücbir Sebep ve Haklı Durum Halleri göz önünde bulundurularak, 2.000.000 ABD dolarına veya eşitine kadar olan gümrük beyannamelerinde, beyannamelerin %10'una kadar olan açıklar (ki bu tutar 200.000 ABD dolarına (dahil) kadar açık hesaplara karşılık gelir),
TERKİN edilmek suretiyle kapatılmaktadır.
3. 200.000 ABD doların üzerindeki açık ihracat hesaplarının, MÜCBİR SEBEP VE HAKLI DURUM halleri göz önünde bulundurularak TERKİN suretiyle kapatılmasına ise Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus mücbir sebep ve haklı durum uygulamalarının neler olduğudur.
Mücbir sebep kabul edilebilecek haller;
a) İthalatçı veya ihracatçı firmanın infisahı, iflası, konkordato ilan etmesi veya faaliyetlerini daimî olarak tatil etmesi, firma hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şahıs firmalarında firma sahibinin ölümü,
b) Grev, lokavt ve avarya hali,
c) İhracatçı veya ithalatçı memleket resmi makamlarının karar ve işlemleri ya da muhabir bankaların muameleleri dolayısıyla hesapların kapatılmasının imkânsız hale gelmesi,
ç) Tabii afet, harp ve abluka hali,
d) Malların kaybı, hasara uğraması veya imha edilmesi,
e) İhtilaf nedeniyle dava açılması veya tahkime başvurulması,
olarak belirlenmiştir.
Mücbir sebep durumlarının nasıl belgeleneceği 04.09.2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2018-32/48 sayılı Tebliğ'in 9'uncu maddesinde düzenlenmiştir.
Salgın hali, düzenlemede MÜCBİR SEBEP olarak sayılmadığından bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
HAKLI DURUM olarak salgın halinin kabul edilip edilmeyeceğine bakılacak olursa; bu ifadenin, 31.12.2019 tarihli ve 30995 (5.Mük) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2019-32/56 sayılı Tebliğin 6'ncı maddesi düzenlemesinde yer aldığı görülecektir.
Yapılan düzenleme; “(3) Mücbir sebep halleri dışında kalan, ancak bedel getirme süreleri içerisinde ihracat bedelinin yurda getirilmesine engel olan ve resmi kayıtlarla tevsik edilebilen durumlar Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince haklı durum olarak değerlendirilebilir.” şeklindedir.
Kambiyo Mevzuatı açısından COVİD-19 salgını nedeniyle yurda getirilemeyen bir ihracat bedelinin söz konusu olması ve bunun resmi kayıtlarla tevsik edilebilmesi durumunda haklı durum koşullarının oluştuğu düşünülmekle birlikte ihracat bedelinin getirilememe sebebini HAKLI DURUM olarak değerlendirmeye Vergi Dairesi Başkanlıkları/Vergi Dairesi Müdürlükleri yetkili kılındığından, söz konusu kuruluşların görüş ve uygulamaları bu konuda yol gösterici olacaktır.
Konuyla İlgili Mevzuat :
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 1567 sayılı Kanun
Kambiyo Mevzuatı
https://www.hmb.gov.tr/finansal-piyasalar-ve-kambiyo-mevzuat
Kambiyo
Ayrıntılı ve Net Bilgi İçin :